Binlerce yıl önce, manevi enerjilerle dolu Shinsoo dünyası, huzur ve uyum içinde varlığını sürdürüyordu. Fakat bir gün, bu uyumu bozan ve tüm krallıkları sarsan güçlü bir etken ortaya çıktı: Metin taşları. Shinsoo'nun derinliklerinden ansızın beliren bu taşlar, çok geçmeden her yeri etkisi altına aldı.
Başlangıçta, bu taşlar büyük bir lütuf olarak karşılandı. Metin taşlarının barındırdığı kutsal güçler ve çeşitli özellikleri, onları paha biçilemez hazineler haline getirdi. Ancak, taşların gerçek kaynağı ve gücüyle ilgili bilgiler son derece sınırlıydı.
Bir gün, Shinsoo'daki dengeyi sağlayan Altın Ejderha Tanrısı, bu taşların gizemini çözmeye karar verdi. Yüksek dağların zirvesine çıkarak Shinsoo'nun kalbine indi ve burada taşların, dünya düzenini bozduğunu keşfetti. Metin taşları, Shinsoo'nun doğal dengesini alt üst ediyordu.
Bu araştırma sırasında, taşların içindeki karanlık güçler uyandı. Kötü bir ruh olan Ejderha İmparatoru, Metin taşlarının gücünü ele geçirmek istedi ve Shinsoo’yu hükmü altına almaya çalıştı. Altın Ejderha Tanrısı ise, bu tehdit karşısında Shinsoo'yu korumaya kararlıydı ve Ejderha İmparatoru’na karşı amansız bir savaşa girişti.
Uzun ve çetin mücadeleler sonucunda, Altın Ejderha Tanrısı, Metin taşlarının karanlık enerjisini kontrol altına alacak bir büyü gerçekleştirdi. Bu büyü, taşları parçalayarak onların kötü etkilerini hapsetti. Ancak, bu parçalar çeşitli krallıklara dağılmış ve her birinin içinde Ejderha İmparatoru’nun gölgesi kalmıştı.
Bugün, savaşçılar bu Metin taşlarını bulmak ve Shinsoo’nun dengesini yeniden sağlamak için mücadele ediyorlar. Fakat bu taşların gücünü yanlış kullanmak, dünyayı karanlığa sürükleyebileceği gibi, doğru ellerde aydınlığa ulaşmanın anahtarı olabilir.